Aile Planlaması İstanbul

Aile Planlaması İstanbul | Op. Dr. Hacer Sadıkoğlu ile Güvenli ve Kişiye Özel Seçenekler

Aile planlaması, çiftlerin istenmeyen gebelikleri önlemesini ve sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olmasını sağlayan önemli bir konudur. Günümüzde modern tıp sayesinde, çeşitli ve etkili doğum kontrol yöntemleri mevcuttur. Bir jinekolog, çiftlerin bireysel ihtiyaçlarına, sağlık durumlarına ve tercihlerine en uygun doğum kontrol yöntemini seçmelerine yardımcı olur. Bu süreçte kullanılacak ilaçların belirlenmesi ve gerekli uygulamaların yapılması da uzman hekim kontrolünde gerçekleşmelidir. Op. Dr. Hacer Sadıkoğlu, İstanbul Nişantaşı’ndaki kliniğinde, kadınların üreme sağlığına duyarlı bir yaklaşımla, aile planlaması konusunda kapsamlı danışmanlık ve uygulama hizmetleri sunmaktadır.

Aile Planlamasında Doğal Yöntemler Nelerdir?

Doğal aile planlaması yöntemleri, çiftlerin gebeliği önlemek veya planlamak amacıyla kadının doğurganlık dönemlerini takip etmesine dayanır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu yöntemleri menstrüel siklusun fertil (doğurgan) ve infertil (doğurgan olmayan) dönemlerindeki doğal belirti ve semptomları gözlemleyerek gebeliğin planlanması veya önlenmesi olarak tanımlamıştır. Ancak doğal yöntemlerin başarı oranı genellikle düşüktür ve istenmeyen gebeliklerin çoğu bu yöntemleri uygulayan çiftlerde görülür.

  • Bazal Vücut Isısı Yöntemi: Yumurtlamadan sonra progesteron hormonunun etkisiyle vücut ısısında 0.2 – 0.5 °C’lik bir artış meydana gelir. Her gün düzenli olarak vücut ısısı kaydedilerek, üst üste 3 gün belirli bir düzeyin üzerinde seyreden ısı saptandıktan sonraki günler güvenli dönem olarak kabul edilir.
  • Takvim Yöntemi: Düzenli adet gören kadınlarda yumurtlamanın, adeti takip eden 14 – 21. günler arasında olacağı varsayımına dayanır ve bu günlerde cinsel ilişkiden kaçınılmasını gerektirir. Pearl indeksi %20 olup, başarı oranı %80 civarındadır.
  • Mukus Yöntemi: Yumurtlama döneminde servikal mukusun (rahim ağzı salgısı) miktarının arttığı, daha ince, berrak ve iki parmak arasına alındığında uzayan bir yapıya sahip olduğu gözlemlenir. Bu yöntem, mukusun bu değişimlerinin yumurtlama dönemini işaret ettiği günlerde cinsel ilişkiden kaçınmaya dayanır.
  • Geri Çekme Yöntemi (Koitus İnterruptus): Cinsel ilişki sırasında boşalma anında erkeğin penisi kadının vajinasından dışarı çekerek dışarıya boşalmasıdır. Bu yöntem, yüksek irade ve deneyim gerektirir; bu nedenle başarı oranları düşüktür (%50-70).
  • Emzirme (Laktasyonel Amenore Yöntemi): Doğumu takip eden ilk 6 ayda, annenin bebeğini ek gıda vermeden sık aralıklarla (günde en az 60 dakika) emzirmesi ve adet görmemesi durumunda yumurtlamanın henüz başlamadığı kabul edilir. Ancak bu, adet görmeyen her kadının yumurtlamadığı anlamına gelmediği için çok güvenilir bir yöntem değildir.

Aile Planlamasında Kullanılan Bariyer Yöntemleri

Bariyer yöntemleri, spermin kadının rahmine ulaşmasını fiziksel olarak engelleyen korunma yollarını içerir.

  • Kondom (Prezervatif): Cinsel ilişki sırasında, sertleşmiş penise takılan kauçuk bir kılıftır. Boşalma sonrası spermli meninin vajinaya girmesini engeller. En önemli avantajı, cinsel yolla bulaşan hastalıklara (CYBH) karşı koruyuculuk sağlamasıdır. Tek başına kullanıldığında başarı oranı %88’dir. Lateks alerjisi olan kadınlarda vajinal akıntılara yol açabilir.
  • Diyafram: İlişki öncesinde, kadının rahim ağzına yerleştirilen kauçuk, şapka benzeri bir araçtır. Genellikle spermisit (sperm öldürücü madde) ile birlikte kullanılır. Vücuda herhangi bir zararı olmadan uygulanabilir ve adet döneminde de kullanılabilir. Tek başına başarı oranı %82’dir. Kullanım zorluğu nedeniyle uzun dönem tercih edilmeyebilir.
  • Spermisitler: İlişkiden önce vajina içine uygulanan krem, fitil veya köpük formunda olan, spermin canlı kalmasını engelleyen maddelerdir. Tek başlarına etkinlikleri çok yüksek olmadığı için (%79) diğer bariyer yöntemleriyle birlikte kullanılarak etkinlikleri artırılabilir.

Aile Planlamasında Hormonal Yöntemler Nelerdir?

Hormonal yöntemler, vücuttaki hormon dengesini değiştirerek gebeliği önlerler.

Doğum Kontrol Hapları (Kombine Oral Kontraseptifler): Kadınlık (östrojen) ve yumurtlama (progesteron) hormonlarının düşük dozlarda dışarıdan verilmesiyle yumurtlamanın baskılanması esasına dayanır. Doğru kullanımda %99 gibi yüksek koruyuculuk oranına sahiptir. En büyük avantajlarından biri adet kanaması miktarını azaltarak kansızlığı önlemesi ve adet ağrılarını hafifletmesidir. Uzun vadede yumurtalık ve rahim içi kanseri riskini azaltabilirler. İlk kullanımda mide bulantısı ve ara kanamalar görülebilir. Kullanımı unutulduğunda ek korunma gerekebilir. Kullanıma başlamadan önce gebelik testi yapılmalıdır.

Kimler Doğum Kontrol Hapı Kullanmamalıdır?

Meme kanseri, kan pıhtılaşması sorunu, kalp ve karaciğer hastaları doğum kontrol hapı kullanmamalıdır. 6 aydan küçük bebek emzirenler, sigara içenler, şeker hastalığı olanlar, yüksek tansiyon, migren ve depresyon tanısı alanlar doktor önerisi altında kullanmalıdır.

  • Mini-haplar: Sadece progesteron hormonu içeren haplardır. Rahim ağzı sıvısını kalınlaştırarak sperm geçişini önler ve yumurtlamayı engeller. Başarı oranı %97’dir. Östrojen içeren hapların kullanılamadığı emzirme döneminde tercih edilebilir.
  • Ertesi Gün Hapları: Acil korunma yöntemidir ve rutin kullanıma uygun değildir. Korunmasız cinsel ilişkiyi takip eden ilk 120 saat içinde alınması, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesini engelleyebilir. Ancak ilk 24 saat sonrası koruyuculuğu azalır ve adet düzensizliğine neden olabilirler.

    Doğum Kontrol İğneleri:

     

  • Aylık İğneler: Hem östrojen hem de progesteron içeren bu iğneler, her ay düzenli yapıldığında yüksek koruyuculuk sağlar. Hasta uyumu kolaydır. Adetin ilk 7 günü içinde kullanılması önerilir. Anne sütünü azaltabileceği için emziren kadınlarda önerilmez.
  • Üç Aylık İğneler: Sadece progesteron hormonu içerir ve en yüksek koruyuculuğa sahip hormonal yöntemlerden biridir. Yumurtlamayı baskılar ve rahim ağzı salgılarını koyulaştırır. Kas içine enjeksiyonla uygulanır. En sık yan etkisi ara kanamalardır.
  • Cilt Altı İmplantlar: Progesteron içeren, kibrit çöpü boyutunda bir kapsülün üst kolun iç yüzüne cilt altına yerleştirilmesiyle uygulanır. Yaklaşık 3 yıl koruma sağlar. En sık görülen sorun düzensiz kanamalardır, zamanla kanama miktarı azalabilir veya tamamen kesilebilir. Baş ağrısı, bulantı, sivilcelenme, meme hassasiyeti gibi yan etkiler de görülebilir.
  • Doğum Kontrol Flasteri: Doğum kontrol haplarına benzer prensiple çalışır. Haftalık olarak cilt üzerine yapıştırılan bantlar aracılığıyla hormonlar kana salgılanır ve yumurtlama engellenir. Yan etkileri kanama düzensizlikleri ve cilt hassasiyetidir.
  • Vajinal Halka: 3 hafta boyunca vajinada kalan, östrojen ve progesteron hormonu içeren bir halkadır. Kullanımı kolaydır ve ara kanama riski haplara göre daha düşüktür. En sık görülen problem vajinal akıntı ve enfeksiyon riskinde artıştır. Henüz ülkemizde bulunmamaktadır.

RİA (Spiral) Nedir?

RİA (Rahim İçi Araç) veya halk arasında bilinen adıyla spiral, günümüzde Dünya Sağlık Örgütü tarafından en güvenli doğum kontrol yöntemlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

  • Bakırlı Spiraller: Kollarındaki ve gövdesindeki bakır sayesinde sperm hareketini engeller, dölleme yeteneğini azaltır ve rahmin içinde yabancı cisim reaksiyonu oluşturarak gebeliğin rahme tutunmasını önler. Koruyuculuğu 10 yıla kadar sürebilir. En sık yan etkisi adet kanama miktarını artırması ve süreyi uzatmasıdır. Cinsel yolla bulaşan hastalıkları kolaylaştırabilir, bu nedenle daha önce çocuk doğurmamış kadınlarda ilk tercih olarak önerilmeyebilirken, emziren kadınlar için ideal bir yöntemdir.
  • Hormonlu Spiraller (Mirena): İçerdiği progesteron hormonu türevini günde 20 mikrogram salarak etki gösterir. Rahim içi tabakasını incelterek, yumurtlamayı engelleyerek ve gebelik oluşumunu önleyerek koruma sağlar. Yaklaşık 7 yıllık koruyuculuğu vardır. İlk aylarda adet düzensizlikleri görülse de zamanla kanama miktarı azalır ve hatta bazı kadınlarda hiç adet kanaması olmayabilir. Bu nedenle adet kanamaları çok miktarda olan ve kansızlık şikayeti olan kadınlarda ilk seçenek olarak kullanılabilir. Takılması sırasında minimal ağrı hissedilebilir.

Cerrahi Doğum Kontrol Yöntemleri

Kalıcı korunma isteyen çiftler için cerrahi yöntemler düşünülebilir.

  • Tüplerin Bağlanması (Kadınlarda Ligasyon): Kadınlarda yumurtayı rahme taşıyan fallop tüplerinin bağlanması işlemidir. Geri dönüşümü ameliyat gerektirdiği için gelecekte çocuk isteği olmayan çiftler için uygundur. Fiziksel, ruhsal veya cinsel bir değişikliğe neden olmaz. Koruyuculuğu %100’e yakındır. Sezaryen doğumla eş zamanlı veya ayrı bir seansta kapalı yöntemle (laparoskopik) yapılabilir. Uzun dönemde yumurtalık kanseri riskini azaltması önemli bir ek faydasıdır. Yeniden gebelik istenirse mikrocerrahi ile tüpler bağlanabilir ancak başarı şansı düşük olduğundan genellikle tüp bebek tedavisi tercih edilir.
  • Vazektomi (Erkeklerde): Erkekte sperm hücrelerinin testislerden depolandıkları bölgelere geçişinin cerrahi yöntemlerle kalıcı olarak bozulması işlemidir. Lokal anestezi ile kısa sürede yapılabilir ve koruyuculuğu %100’e yakındır. Geri dönüşü çok zordur; çocuk isteği olduğunda testislerden sperm toplanarak tüp bebek tedavisi gündeme gelir.

Hangi Doğum Kontrol Yöntemini Seçmeliyim?

Hangi doğum kontrol yöntemini seçeceğiniz tamamen kişisel bir karardır. Op. Dr. Hacer Sadıkoğlu gibi deneyimli bir jinekolog, size bu konuda rehberlik edebilir. En uygun yöntemin seçilmesi için şu kriterler göz önünde bulundurulmalıdır:

  • Yöntemin gebelikten koruma başarısı
  • Kullanım sıklığı ve kolaylığı
  • Erişim kolaylığı ve maliyeti
  • Yan etkileri ve potansiyel sağlık riskleri
  • Ek faydaları (adet düzenini sağlaması, rahim ve yumurtalık kanseri riskini azaltması gibi)
  • Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan (HPV, Genital Siğil gibi) koruyuculuğu
  • İleride gebelik isteği olup olmadığı

Aile Planlaması Fiyatları 2025

Sağlıklı bir cinsel yaşam ve çiftlerin psikolojik rahatlığı için doğru seçilmiş ve uygulanmış doğum kontrol yöntemleri hayati öneme sahiptir. Kondom dışında tercih edilecek diğer tüm doğum kontrol yöntemleri için mutlaka uzman bir jinekologun yönlendirmesi gerekmektedir. Op. Dr. Hacer Sadıkoğlu, İstanbul Nişantaşı‘nda, kadının üreme sistemini, yaşını, sağlık geçmişini ve gelecek planlarını dikkate alarak en ideal korunma yöntemi konusunda detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Op. Dr. Hacer Sadıkoğlu, İstanbul Genital Estetiği konusunda da uzmanlaşmış olup, Labioplasti, Vajinoplasti, İdrar Kaçırma, Lazerle Vajina Daraltma, Vajinal Daraltma, Vajinismus ve diğer genital estetik uygulamalarında da hizmet vermektedir.

İstanbul Aile Planlaması hakkında daha fazla bilgi almak veya sizin için en uygun doğum kontrol yöntemini belirlemek üzere Op. Dr. Hacer Sadıkoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.

Telefon: 0542 400 97 00
Whatsapp : 0542 400 97 00
Adres:  TERRACE FULYA CENTER, Teşvikiye, Hakkı Yeten Cd. No:11 C1 -87, 34255 Şişli/İstanbul, Türkiye
Mail : drhsadikoglu@gmail.com
Youtube Kanalı : @op.dr.hacersadikoglu-jinekolog
İnstagram : @drhacersadikoglu