Vajinismus, kadınlarda yaygın görülen bir cinsel işlev bozukluğudur ve Türkiye’de istatiksel olarak tedaviye başvuran her 10 kadından birinde olduğu görülmektedir.
Vajinismus, özellikle vajinanın dış 1/3’lük kısmındaki kasların penisin penetrasyonu sırasında veya penetrasyon beklentisiyle istemsiz olarak kasılmasıdır. Sonuç olarak, vajina kasları kasılır ve penetrasyon ya zor ve ağrılıdır ya da imkansızdır hale gelir. Herhangi bir giriş girişiminde partnerleri sıklıkla 'duvara çarpmış ’ gibi hissederler ve hastalar vajinalarının dar olduklarını, kapalı olduğunu ya da hiç olmadığını düşünebilir.
Çiftler başlangıçta bunun geçici bir durum olduğunu düşünerek ‘bugün geçer, yarın geçer’ düşüncesi ile tedaviye genellikle geç başvururlar. Zaman geçtikçe ve tekrarlayan denemeler sonrası başarısızlık sonucu ortaya çıkan hayal kırıklığı çiftler arasında da iletişim problemlerine yol açmaya başlar.
Genellikle ilk birliktelikte kızlık zarının çok kanayacağı ve aşırı kanamaya bağlı acile gitmek zorunda kalacağı, canının çok yanacağı ya da ilişki sırasında kilitlenip kalıp ayrılamayacakları… gibi inançlarla korkular yaşayan hastalar eşini çok sevmesine rağmen bir türlü ilişkiye giremezler.
Eşiyle çok birlikte olmayı arzularlar, ön sevişme sırasında her şey yolundadır ama tam vajina - penis birleşmesi anında birden bire bir panik hali gelişir, aşırı korku ve bacaklarda istemeden kasılmalar ortaya çıkar, kendine hakim olamaz ve hatta ağlamalar, eşini iterek kendinden uzaklaştırmalar olabilir.
Vajinismus bir seçim değildir. Hatta bazı kadınlar vajinismus olduğunda kasların gerildiğinin farkında bile olmayabilirler. Vajinismus ‘ya acırsa’ korkusu ile ortaya çıkan, bilinç dışından kaynaklanan bir korunma refleksidir. Yani kadının kontrolü dışında ortaya çıkar. Vajinanın panik atağı olarak da bilinir.
Sadece penis penetrasyonunda değil çoğu zaman parmak, tampon veya jinekolojik muayene sırasında kullanılan spekulum ve transvajinal ultrason probuna karşı da benzer bir engel söz konusudur.
Report